SÜRÇTÜRÜLMİYESİNİZ
diye bu şeyleri size söyledim.
2.
Sizi havralardan kovacaklar; evet, saat geliyor ki, sizi öldüren her adam
Allaha hizmet ediyor sanacaktır.
3.
Ve bu şeyleri edecekler, çünkü ne Babayı, ne de beni tanıdılar.
4.
Fakat saatleri gelince, bunları size söylediğimi hatırlıyasınız diye bu şeyleri
size söyledim. Ve size bu şeyleri başlangıçtan söylemedim, çünkü sizinle
beraberdim.
5.
Şimdi ise, beni gönderene gidiyorum; ve sizden kimse: Nereye gidiyorsun? diye
bana sormuyor.
6.
Fakat size bu şeyleri söylediğim için yüreğinizi keder doldurdu.
7.
Bununla beraber ben size hakikati söyliyorum; benim gitmem sizin için
hayırlıdır, çünkü gitmezsem, Tesellici size gelmez; fakat gidersem, onu size
gönderirim.
8.
Ve o geldiği zaman, günah için, salâh için, ve hüküm için dünyayı ilzam
edecektir;
9.
günah için, çünkü bana iman etmezler;
10.
salâh için, çünkü Babama gidiyorum, ve artık beni görmezsiniz;
11.
ve hüküm için, çünkü bu dünyanın reisine hükmedilmiştir.
12.
Size söyliyecek daha çok şeylerim var; fakat şimdi dayanamazsınız.
13.
Fakat o, hakikat Ruhu, gelince, size her hakikate yol gösterecek; zira
kendiliğinden söylemiyecektir; fakat her ne işitirse, söyliyecek; ve gelecek
şeyleri size bildirecektir.
14.
O beni taziz edecektir; çünkü benimkinden alacak, ve size bildirecektir.
15.
Babanın her nesi varsa, benimdir; bunun için: Benimkinden alacak, ve size
bildirecektir, dedim.
16.
Biraz zaman, ve beni artık görmiyeceksiniz; ve yine biraz zaman, ve beni
göreceksiniz.
17.
O vakit şakirtlerinden bazıları birbirine dediler: Biraz zaman, ve beni
görmiyeceksiniz, ve yine biraz zaman, ve beni göreceksiniz, ve: Çünkü Babaya
gidiyorum; bize söylediği bu nedir?
18.
İmdi diyorlardı: Bu: Biraz zaman, dediği nedir? Ne söyliyor, bilmiyoruz.
19.
İsa kendisinden sormak istediklerini anladı; onlara dedi: Biraz zaman, ve beni
görmiyeceksiniz, ve yine biraz zaman, ve beni göreceksiniz, dediğim bu söz için
mi birbirinize soruyorsunuz?
20.
Doğrusu ve doğrusu size derim: Siz ağlıyıp dövüneceksiniz, dünya ise,
sevinecektir; siz keder çekeceksiniz, fakat kederiniz sevince dönecektir.
21.
Kadın doğuracağı vakit, sıkıntı çeker, çünkü saati gelmiştir; fakat çocuğu
doğurduğu zaman, dünyaya bir insan doğması sevincile artık sıkıntıyı anmaz.
22.
Bunun için, şimdi kederiniz var; fakat sizi yine göreceğim, ve yüreğiniz
sevinecektir; ve kimse sevincinizi sizden almaz.
23.
Ve o günde benden hiç bir şey sormıyacaksınız. Doğrusu ve doğrusu size derim:
Babadan her ne diliyecek olursanız, benim ismimle onu size verecektir.
24.
Şimdiye kadar benim ismimle bir şey dilemediniz; dileyin ve alırsınız, ki
sevinciniz tamam olsun.
25.
Size bu şeyleri mesellerle söyledim; saat geliyor ki, size artık mesellerle
söylemiyeceğim; fakat size Baba hakkında açıkça bildireceğim.
26.
O günde benim ismimle diliyeceksiniz; ve sizin için Babadan istiyeceğim, demem;
27.
çünkü Baba kendisi sizi sever, çünkü siz beni sevdiniz, ve Babadan çıktığıma
iman ettiniz.
28.
Babadan çıktım, ve dünyaya geldim; yine dünyayı bırakıp Babaya gidiyorum.
29.
Şakirtleri dediler: İşte, şimdi açıkça söyliyorsun, ve hiç bir mesel
söylemiyorsun.
30.
Senin bütün şeyleri bildiğini şimdi biliyoruz, ve kimsenin senden sormasına
ihtiyacın yoktur; Allahtan çıktığına bunun için iman ederiz.
31.
İsa onlara cevap verdi: Şimdi iman ediyor musunuz?
32.
İşte, saat geliyor, evet, gelmiştir, her biriniz kendinizinkilere dağılacak, ve
beni yalnız bırakacaksınız; fakat yalnız değilim, çünkü Baba benim iledir.
33.
Bende selâmetiniz olsun diye size bu şeyleri söyledim. Dünyada sıkıntınız
vardır; fakat cesur olun; ben dünyayı yendim.